KURU SIKI TABANCA İLE ATEŞ ETME SUÇ OLUŞTURMAZ

Yargıtay Kararı

8. Ceza Dairesi         2022/6371 E.  ,  2024/5455 K.

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığını 05.06.2017 tarihli iddianamesi ile hükümlü hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca açılan dava ile yapılan yargılama neticesinde Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2017 tarihli kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesi uyarınca verilen 5 ay hapis cezasının aynı Kanun'un 51 inci maddesi gereği ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına ilişkin hükmün, usulüne uygun şekilde istinaf edilmeksizin 06.11.2017 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 14.10.2022 tarihli ve 2022/12128 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.11.2022 tarihli ve KYB- 2022/133634 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.11.2022 tarihli ve KYB- 2022/133634 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2017 tarihli kararı ile sanığın kurusıkı tabanca ile havaya ateş etmek şeklindeki eylemi sebebiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/06/2007 tarihli ve 2007/8-143 esas, 2007/155 sayılı kararında ve benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 16/03/2020 tarihli ve 2019/22598 esas ve 2020/11576 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, silâh vasfında bulunmayan kuru sıkı tabanca ile havaya ateş etme eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 170/1-c maddesinde tanımlanan, içinde silâh öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığından, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturmayacağı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen ve idari para cezası yaptırımını öngören gürültüye neden olma kabahati kapsamında kalacağı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.11.2019 tarihli ek kararı ile sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbarı üzerine hakkındaki erteleme kararının kaldırılması ile hapis cezasının aynen infazına karar verilmiş ise de, Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2017 tarihli kararını müteakip verilen kararların, anılan mahkeme kararının kanun yararına bozulması halinde hukuki değerden yoksun olacağı gözetilerek yapılan incelemede;

1. Dosyada mevcut evraklara göre, 27.12.2015 tarihinde saat 03.00 sıralarında Bartın Merkez Sülek Köyünde ikamet eden inceleme dışı C. 'in köpek seslerini duyması üzerine, adına ruhsatlı olan av tüfeği ile evinin balkonundan rastgele havaya doğru ateş ettiği, saçmaların bir kısmının M. K.'nın penceresine isabet ettiği, inceleme dışı sanık C.'den bir adet olayda kullanılan av tüfeğinin ele geçirildiği, olay yerinden elde edilen 11 adet kartuşun inceleme dışı C.'den ele geçen av tüfeğinden atıldığının tespit edildiği, bu olayla ilgili inceleme dışı C. hakkında soruşturma başlatıldığı, aynı ikamette misafir olarak bulunan hükümlü C.'dan da svap alındığı, Jandarma Genel Komutanlığının 16.02.2016 tarihli raporu ile hükümlü C.'dan ve inceleme dışı C.'dan alınan tüm svaplar üzerinde atış artıklarının tespit edildiği, tespit üzerine hükümlü C.'ın alınan ifadesinde, bahse konu tüfeği kendisinin kullanmadığını, kendisinin C.'e ait kurusıkı tabanca ile havaya ateş ettiğini, tüfekle C.'in 3-4 el ateş ettiğini ifade ettiği, inceleme dışı C.'in ise ifadesinde, alkol alırken tüfeği ile havaya üç el ateş ettiğini, aynı şekilde hükümlü C.'ın da havaya ateş ettiğini ifade ettiği belirlenmiştir.

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; hükümlünün aşamalardaki savunması, Mahkemece hükümlünün ele geçmeyen kurusıkı tabanca ile havaya ateş ettiğinin kabulüne göre silah niteliğinde bulunmayan kurusıkı tabanca ile havaya ateş etme eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde tanımlanan ve içinde silah ögesi bulunan suç tipine uygun olmadığı, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 36 ıncı maddesinin birinci fıkrasında tanımı yapılan gürültüye neden olma kabahatini oluşturduğunun anlaşılması karşısında, hükümlü hakkında idari para cezasına hükmedilmesi yerine genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,

Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2017 tarihli ve 2017/497 Esas, 2017/933 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, hükümlü hakkında mahkemece hükmedilen bu CEZANIN KALDIRILMASINA,

3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin daha hafif bir cezayı gerektirdiği belirlendiğinden;"Sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 36 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca 50,00 TL İDARİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,"5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.06.2024 tarihinde karar verildi.